Bugün 23 Kasım 2024 Cumartesi
  • Antalya20 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    3005.805
    %1.82
  • Dolar
    34.5348
    %0.14
  • Euro
    36.0249
    %-0.48
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Yasa ve yönetmelikler neyi emrediyorsa taviz verilmemeli”
24 Şubat 2023 Cuma 15:07

“Yasa ve yönetmelikler neyi emrediyorsa taviz verilmemeli”

Olması gerektiği şekilde inşa edilen, depreme dayanıklı biçimde yapılan binaların çok şiddetli depremlerde bile ayakta kalabildiğine dikkat çeken ATSO 30. Grup İnşaat Faaliyetleri Meslek Komitesi ve Meclis Üyesi Hasan Tunç, “Doğru bir yapı imalatında

Olması gerektiği şekilde inşa edilen, depreme dayanıklı biçimde yapılan binaların çok şiddetli depremlerde bile ayakta kalabildiğine dikkat çeken ATSO 30. Grup İnşaat Faaliyetleri Meslek Komitesi ve Meclis Üyesi Hasan Tunç, “Doğru bir yapı imalatında, yasa ve yönetmelikler neyi emrediyorsa ondan taviz verilmemeli. Bunun için de denetim mekanizması, en gerçekçi ve ciddi bir biçimde yerine getirilmeli” dedi.

 

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve birçok ilde yıkıma neden olan depremlerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) 30. Grup İnşaat Faaliyetleri Meslek Komitesi ve Meclis Üyesi Hasan Tunç, “Ülkemizde daha çok dar bir alanda yaşanan depremlerin ardından son afet gerçekten büyük bir bölgede etkisini göstermiş ve yıkımlara sebebiyet vermiştir. Afetin yaraları daha çok tazedir, devletimiz, sivil toplum örgütlerimiz ve tüm halkımız bu yaraları bir an önce sarmak için tüm güçleriyle çalışmaktadır. Depremde hayatını kaybedenlere baş sağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum” dedi. Antalya’daki deprem riskine de dikkat çeken Tunç, kentsel dönüşümle ilgili önemli uyarılarda bulundu.

 

“GEREKTİĞİ ŞEKİLDE İNŞA EDİLEN BİNALARIN AYAKTA KALABİLDİĞİNİ GÖRDÜK”

Yıkılan binaların enkaz haline gelmesine neden olan unsurlarla ilgili kurum ve kuruluşların çalışmaları sonucunda kamuoyuna bilgi verileceğini düşündüğünü belirten Tunç, “Ancak söz konusu afetin bu kadar yıkıcı olmasında birçok faktörler etkin olmakla beraber binaların yaşı, temellerin oturduğu zeminlerin taşıma kapasitelerinin düşük olması, inşaatlarda kullanılan malzeme kalitesinin yetersizliği, inşa edildiği yıllarda yürürlükte olan yönetmeliklere uygun olarak taşıyıcı sistem elemanlarının inşa edilmemiş olmaları gibi hususlar en belirgin yıkım nedenlerinden ön görülmekte. Yıkılan binlerce bina enkazının içinde ayakta kalan az hasarlı binalar da gördük. Dolayısıyla olması gerektiği şekilde inşa edilen, depreme dayanıklı biçimde yapılan binalar böylesine şiddetli afetlerde bile ayakta kalabiliyor. Bu olay, bizlere yani inşaat sektöründe faaliyet gösteren meslektaşlarımıza şunu açıkça gösterdi ki, doğru bir yapı imalatında, yasa ve yönetmelikler neyi emrediyorsa ondan taviz verilmemeli. Bunun için de denetim mekanizması, en gerçekçi ve ciddi bir biçimde yerine getirilmeli” diye konuştu.

 

“ANTALYA’DAKİ RİSKLİ BİNALAR İVEDİLİKLE TESPİT EDİLMELİ”

“Ülkemizin ana gündemi elbette deprem. Yaralar sarılıncaya kadar da öyle olmalı. Bu süreçte özellikle Odalarımızın, sivil toplum örgütlerimizin kamuoyuna yapacağı açıklamalar, halkımızı daha çok tedirgin etmemeli, telaşlandırıcı olmamalı. Elbette uyaralım ama bu uyarılar bilimsel temellere dayandırılmalı” diyen Tunç, şunları söyledi:

“Son günlerde Antalyamız’da sanki 1999 yılı öncesi tüm binalarımızın risk taşıdığı gibi açıklamalar okuyoruz. Bu gibi açıklamaları sağlam bilgi ve verilere dayandırmamız bu kapsamda son derece önem arz etmekte. Depremde de gördük ki, sadece eski binalar değil daha birkaç yıllık inşa edilenler de afette enkaz haline geldi. Bu durum, şuan da yürürlükte olan Deprem Yönetmeliliğini sorgulanır hâle getirmiştir. Dolayısıyla öncelikli olarak Antalya'mızın bilimsel çalışmalar sonucunda yapı stoku oluşturulmalı, bunun ardından üniversite, belediye, odalar ve yerel yönetimlerle birlikte devletimizin ilgili organlarıyla risk taşıyan binalar ivedilikle tespit edilmeli.”

sam-0776.jpg

“RANTSAL BİR DÖNÜŞÜME ASLA İZİN VERİLMEMELİ”

Antalya’da kentsel dönüşüm adı altında başlatılan çalışmaların devam etmekte olduğuna işaret eden Tunç, tespit edilen riskli binalardaki riskin kentsel dönüşümle bir an önce ortadan kaldırılması gerektiğini vurguladı. Kentsel dönüşümlerin sadece sağlam yapılar oluşturmanın yanında sosyal yaşam alanlarıyla da projelendirilmesi gerektiğinin altını çizen Tunç, “Asla rantsal bir dönüşüme izin verilmemeli. Kentsel dönüşümde uygulamadaki eksikler giderilmeli” uyarısında bulundu.

 

“KENTSEL DÖNÜŞÜM RAPORU HAZIRLADIK”

ATSO 30. Grup İnşaat Faaliyetleri olarak bir önceki görev dönemlerinde Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Şehircilik ve İnşaat Komisyonu öncülüğünde ''Kentsel Dönüşüm Raporu'' çalışması yaparak tamamladıklarını hatırlatan Tunç, bu raporun ilgili bakanlık olan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Antalya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Antalya Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, Antalya İnşaat Mühendisleri Odası, Antalya Şehir Plancıları Odası ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Şube Müdürlüğü ile görüşmeler gerçekleştirilerek ortak istişareyle ortaya çıktığını söyledi. Covid-19 pandemisinin ortaya çıkmasıyla çalışmaların uygulanamadığını belirten Tunç, konuyla ilgili gerçekleştirilmesi planlanan çalıştayın da pandemi nedeniyle yapılamadığını açıkladı. Çalışmanın ATSO bünyesinde rapor haline getirilerek kitapçık olarak bastırıldığına işaret eden Tunç, 30. Grup İnşaat Faaliyetleri olarak çalışmalara devam edeceklerini ve Antalya'yı depremden korunaklı hale getirmek için ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti.

 

KENTSEL DÖNÜŞÜM UYARILARINDA BULUNDU

Kent merkezinde çöküntü alanına dönüşmüş, ekonomik ve sosyal niteliklerini kaybetmekte olan eski ve sağlıksız yapı stokunun olduğu bölgelerin yıkılıp yeni ulaşım aksları, sosyal ve yeşil alanlar yaratılmasını hedefleyen kentsel dönüşüm projelerinin önemli olduğunu kaydeden Tunç, “Antalya'da eskimiş yapı stokunun olduğu çok sayıda alan veya semt bulunmakta. Binaların otopark alanları yok. Cadde ve sokaklar, sosyal donatı alanları, yeşil alanlar yetersiz. Mimari bakımdan tarihsel kimliği ve estetiği olmayan yapılar hakim. Bu bölgelerde yeni bir bütünsel plan olmaksızın bireysel yenilemeler, yeni inşaatlar yapılmakta. Ancak bireysel yenilemeler ulaşım ve çirkin yapılaşma gibi sorunları çözmek bir yana, bu sorunları daha fazla arttırmakta. Bu nedenle, semtler düzeyinde planlama ile dönüşüm projeleri hızlandırılmalı. Arsa, bina veya kat mülkiyeti sahiplerinin de kabul edeceği daha modern çevre düzenlemelerine olanak verecek dönüşüm projelerinin yapılması mümkün. Böyle bir hamle sadece birkaç sokağın değil, kent merkezinin nefes almasını, Antalya'nın dönüşmesini sağlayacaktır” uyarısında bulundu.

 

“KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN ÖNÜNÜ AÇACAK DÜZENLEMELER GEREKİYOR”

Kentsel Dönüşümün çok önemli olduğunun altını çizen Tunç, konuşmasına şöyle devam etti:

“Kentsel dönüşümün önünü açacak düzenlemeler gerekmekte. 6306 sayılı Riskli Yapı Kanunu’nda yapılan değişikle kentsel dönüşümde teminat yatırma zorunluluğu getirildi. Kentsel Dönüşümü teşvik etmek yerine yavaşlatıcı düzenlemeler yapılmamalı. İlgili kanundaki yönetmelikteki değişikliğin kaldırılması gerekmekte. Riskli binalar yıkıldıktan sonra arsa haline gelen taşınmazların malikleri tarafından sahip oldukları hisse oranında maliklerin en az 3’te 2 çoğunluğu ile karar veriliyor. Bu oranda iyileştirme yapılıp oranın düşürülmesi gerekmekte. Bizim görüşümüz yüzde 50 üstü çoğunluk sağlandığı taktirde yapı inşaatına izin verilmesidir. Rant odaklı bir yapılaşmadan uzak durulmalı. Yapılarda verilen ruhsatlar, denetim raporları bir formalite, bürokratik bir işlem gibi görülmemeli, bununla ilgili diğer deprem ülkelerinin kanun ve yönetmelikleri incelenmelidir.”

 

“BİLİMSEL TEMELE DAYANMAYAN DÜZENLEMELERE SON VERİLMELİ”

Son olarak zaman zaman imar barışı ya da imar affı adında uygulamaların görüldüğüne işaret eden Tunç, “Bilimsel temele dayanmayan, mühendislik hizmeti almamış, sağlıksız ve güvensiz yapı stokunu yasallaştıran düzenlemelere son verilmeli” diye konuştu. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 929 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim