Yeraltı suları çekiliyor
Kentin su potansiyeline ve kuraklık tehlikesine dikkat çeken Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, yeraltı sularının daha derinlere çekildiğini kaydetti. Suyun en fazla tarımda kullanıldığını hatırlatan Çeltik, bilinçsiz su kullanımının önlenmesi ve tarımın planlanması gerektiğini açıkladı. Elmalı’daki Avlan Gölü’nün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu da ifade eden Çeltik, çok geç olmadan çözümün mümkün olduğunu söyledi.
Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, oda binasında basın açıklaması yaparak kentin su potansiyeline ve kuraklık tehlikesine dikkat çekti. Yağışlar azalırken su rezervlerinin bilinçsizle kullanıldığına işaret eden Çeltik, yeraltı sularının da aşırı derecede derinlere çekildiğini kaydetti. Suyun yüzde 80’inin tarımda, yüzde 10-15’inin sanayide ve yüzde 5-10’unun insanların ihtiyaçları için kullanıldığına işaret eden Çeltik, su kullanımın en fazla olduğu tarımda planlamanın şart olduğunu belirtti. Geçmişte kurutulan daha sonra rehabilite edilen Elmalı ilçesindeki Avlan Gölü’nün bölgedeki bilinçsiz su kullanımı nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu dile getiren Çeltik, Elmalı Kaymakamlığı’na denetim çağrısında bulundu. Avlan Gölü’nün kurtarılması için çözüm önerisini de sunan Çeltik, kentteki suyun sahipsiz olduğunu söyleyerek, ASAT’ta Yeraltı Suları Arama Şube Müdürlüğü ve Daire Başkanlığı kurulması gerektiğini açıkladı.
“SUDA AZ GELİŞMİŞ BİR ÜLKEYİZ”
2018 yılı dünya verilerine göre sudan en az katma değer sağlayan ülkenin Türkiye olduğunu kaydeden Çeltik, “Afrika ile neredeyse aynı katma değeri sağlıyoruz. Buda bizim suda az gelişmişliğimizi gösteriyor” dedi.
ELMALI’YA DİKKAT ÇEKTİ
Elmalı ilçesine dikkat çeken Çeltik, “Elmalı’nın son 15 yıldaki yağış verilerine baktığımızda yağış rejiminin yüzde 10 azaldığını, fakat su kaynakları rezervinin yüzde 40’tan daha fazla kullanıldığını görüyoruz. Burada bir dengesizlik söz konusu. Bilinçsiz kullanım ve soru işaretleri var. 1990’lı yıllarda 5-10 metrede olan yeraltı suları 2020’li yıllarda 90 metrelere çekilmiş durumda. Kuraklıkla birlikte insanlar bilinçsizce sondajlarla yeraltı sularına yöneliyor” açıklamasında bulundu.
“AVLAN GÖLÜ YOK OLMAYLA KARŞI KARŞIYA, KURTARABİLİRİZ”
“Göller yöresindeyiz ve birçok göl, hacminin yüzde 40-50’sinden fazlasını kaybetmiş durumda” diyerek Elmalı’daki Avlan Gölü’ne dikkat çeken Çeltik, şunları dile getirdi:
“Avlan Gölü geçmişte kurutulmuştu ama daha sonra rehabilite edilerek belli bir düzeye geldi. Eğer bugünden önlem alınmaz, denetimler artırılmaz ve insanlar bilinçlendirilmezse Avlan Gölü tekrar kuruyabilir. Yok olmayla karşı karşıya ama çözümü var. Biz mühendisler olarak bu konuda bilgi ve birikimimizi aktarmaya hazırız. Elmalı’daki düdenden yıllık ortalama 60-70 milyon metreküp su ne yazık ki boşa akıyor. Bir tarafta su boşa gidiyor, diğer tarafta Elmalı’nın suyu 10 metreden 90 metrelere gerilemiş ve göl kurumayla karşı karşıya. Burada tam olarak ‘Su akar Türk bakar’ sözüyle karşı karşıyayız.”
ELMALI KAYMAKAMLIĞI’NI GÖREVE DAVET ETTİ
Bölgede çiftçilerin mağdur olmaması için kaçak sondajların önüne geçilmesi gerektiğini vurgulayan Çeltik, Elmalı Kaymakamlığı ve bölgedeki kolluk kuvvetlerini göreve davet ederek, “İnsanlar mağdur olmasın. Su kamu malıdır. Bölgedeki bütün insanların hakkı. Kaçak sondaj açanlar bölgedeki suyu bilinçsizce kullanarak tüketiyor. Denetimlerin artırılarak sondajlara sayaç takılmasını ve ne kadar suyun kullanıldığının tespit edilmesini istiyoruz” diye konuştu.
“KORKUTELİ GERİ DÖNÜLMEZ HALE GELDİ”
Son 30 yılda yağış rejimi yüzde 10 civarında azalırken su kaynaklarının ortalama yüzde 60-70 oranında yok olduğunu belirten Çeltik, Korkuteli ilçesini de örnek gösterdi. İlçedeki bahçelerin kuruduğuna ve çiftçilikten memnuniyetin azaldığına işaret eden Çeltik, “Korkuteli artık tarım anlamında geri dönülmez hale geldi. Burada suya daha az ihtiyaç duyan ürünlerin tarımı yapılmalı” dedi. Diğer ilçeleri de örnek gösteren Çeltik, Gazipaşa’da 40-50 metrede olan yeraltı sularının 200-250 metrelere, Korkuteli’nde 15-20 metrede olan yeraltı sularının da 120 metrelere çekildiğini söyledi.
“19 İLÇENİN TAMAMINDA TARIM YAPILMALI MI?”
Dünyadaki kavim göçlerinin kuraklıklardan kaynaklandığına işaret ederek suyun önemine dikkat çeken ve sürdürülebilir tarımın önemli olduğunun altını çizen Çeltik, iklim değişikliği ve kuraklığın bir gerçek olduğunu söyledi. Antalya’nın tarım ve turizm şehri olduğunu hatırlatan Çeltik, kentin 50 veya 100 yıllık planları olup olmadığını sordu. Antalya’nın tamamında tarım, turizm yapılmalı mı? sorularının cevabının çok önemli olduğunu vurgulayan Çeltik, “Tarım 19 ilçenin tamamında yapılabilir ama buna altyapı ve çevre müsaade ediyor mu? Su kaynaklarımız yeterli mi?” diye sordu.
“TARIM PLANLANMALI”
Dünya rezervlerine ve rakamlara bakıldığında suyun yüzde 80’ini tarımın, yüzde 10-15’ini sanayinin ve yüzde 5-10’unu insanların kullandığını kaydeden Çeltik, yüzde 10’luk kullanımın olduğu yerde edilecek tasarrufun çok düşük seviyede kaldığına dikkat çekti. Esas yapılması gerekenin en çok suyun kullanıldığı tarımda radikal değişikliğe gitmek olduğunu vurgulayan Çeltik, “Tarımda radikal değişikliğe gitmek şart. Nasıl ki imar planlarında ticaret, konut ve sanayi tesisi alanları önceden belli olmuşsa tarım alanlarında da planlama yapılmalı. Tarım planları kesinlikle olmalı. Suya çok ihtiyaç duyan bitkiler, suya daha az ihtiyaç duyan bitkiler, kuru tarım gibi sıralama yapılmalı. Nerede hangi ürünlerin üretileceği önceden belirlenmeli. Bizim insanımız önce yatırım yapıyor sonra suyu arıyor” şeklinde konuştu. Çeltik, tarımsal planlamada yerelde tarım ilçe müdürlüklerine ve üniversitelere büyük görevler düştüğünü de sözlerine ekledi.
“ANTALYA’DA SU SAHİPSİZ, ASAT’TA YERALTI SULARI ARAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ VE DAİRE BAŞKANLIĞI KURULMALI”
Antalya’nın içme suyunun yüzde 95’inden fazlasını yeraltı sularından karşıladığını belirten Çeltik, “Antalya’da su ne yazık ki sahipsiz. ASAT’ın suyu arayıp bulmak ve dağıtmak gibi iki önemli asli görevi var. 2 binden fazla çalışan var ve suyun dağıtımında çalışan personel sayısı yüzde 99’dan fazla. Suyu arayan sadece 1 kişi. Binde 1 bile değil. Antalya’daki kurumların kadrolarını güçlendirmesi gerekiyor. ASAT’ta Yeraltı Suları Arama Şube Müdürlüğü ve Daire Başkanlığı kurulmasını önemsiyoruz. Eğer biraz daha geç kalınırsa Kuraklık İdaresi kurulur. Kurumlarda yetişmiş kadro yok. Su ile ilgili bütün kurumların kadrolaşması lazım. Devlet Su İşleri’nin aldığı yer bilimci sayısı da belli. Bütün kurumlarda aynı şey söz konusu” ifadelerini kullandı.
“SU SİYASET ÜSTÜDÜR”
Son olarak kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan Çeltik, “Dünyada ve ülkemizde suyun nasıl yönetileceğini, su havzalarını, ne kadar su kaldığını bilen bizler jeoloji mühendisleriyiz. Bu konuda çok iyi yetişmiş meslektaşlarımız var. Bizim Antalya’da Su Komisyonumuz bulunuyor. İstenirse gideriz ücretsiz eğitim veririz. Önlemleri sunarız. Su siyaset üstü bir konudur. Milletvekillerimize yazı yazarak Elmalı bölgesini ziyarete gideceğiz” dedi.
“SU ALMA YAPILARI FAALİYETE GEÇERSE DOĞAL SU KANALLARI YOK OLACAK”
Kentte kuraklık tehlikesinin var olduğunu dile getiren Çeltik, su alma yapıları yapılmasının söz konusu olduğunu belirterek, “Bu su alma yapıları yapılırsa Düden Şelalesi’ne elveda diyebiliriz. Bölgedeki doğal su kanalları yok olacak ve eskiye dönemeyeceğiz. Mesela Kırkgöz kuruyacak. Su alma yapıları faaliyete geçerse Kırkgöz ve Düden Şelalesi’ne elveda diyeceğiz. Her bölgenin ayrı su sorunu var. Bazısını kaybetmişiz, bazısı geri gelebilir. Bazısına dur dememiz lazım” açıklamasında bulundu. HABER: YUSUF KATRAĞ
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim