“Zeytinyağı altın sıvı olmaya devam edecek”
Zeytin ve zeytinyağı fiyatlarındaki artışa dikkat çeken ATB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Halil Bülbül, “Zeytin sektörü daha önce hiç yaşanmamış olayları yaşıyor. Fiyatların düşmesine yönelik hiçbir beklenti yok. Hatta biraz daha yükselebilir öngörüsü var. Bu yıl böyle gidecek. Zeytinyağı altın sıvı olma özelliğini korumaya devam edecek” dedi.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) Meclis Üyeleri sektörleriyle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Zeytin ve zeytinyağı fiyatlarındaki artışa dikkat çeken ATB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Halil Bülbül, fiyatların düşmesine yönelik bir beklenti olmadığını kaydetti. Süt fiyatındaki düşüklüğe dikkat çeken ATB Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Simav ise, süt fiyatının düşük olmasının kasaplık ve damızlık hayvan sıkıntısını ortaya çıkardığını ve kısır döngü yaşandığını söyledi. Et ve Süt Kurumu’nun ulusal marketlere 190 liradan et tedarik ettiğini belirten ATB Meclis Üyesi Adnan İngeç ise, 250 liradan et alan kasapların ulusal marketlerle rekabet etmesinin mümkün olmadığına işaret etti. Tıbbi aromatik bitki sektöründe arz fazlası yaşandığını kaydeden ATB Meclis Başkan Yardımcısı Abdullah İnan ise, sektörde arz-talep dengesinin sağlanamadığını dile getirdi. Üretici Kayıt Defteri uygulamasının ertelendiğini hatırlatan ATB Meclis Üyesi Sedat Ekici ise, öncelikle envanter çıkarılması gerektiğinin altını çizdi. Ekici, Bulgaristan sınır kapısında yaşanan TIR kuyruğu sorununun da biran önce çözülmesi gerektiğini vurguladı. Sorunun Bulgaristan tarafındaki laboratuar analizinden kaynaklandığına dikkat çeken ATB Yönetim Kurulu Üyesi Cüneyt Doğan ise, 1 yıl ertelenen Üretici Kayıt Defteri uygulamasının elektronik ortamda yapılması gerektiğine işaret etti. Hububatta harman döneminde yeteri kadar arz olduğunu belirterek finansman sorunu nedeniyle fabrikaların stok yapmak istemediklerini kaydeden ATB Meclis Üyesi Nuri Büyükselçuk ise, “Onun için herkes ihtiyacı kadar alıyor. Kimse stok yapmıyor. Bu da piyasanın hızlı dönmesini engelliyor” dedi. Hububat sektöründeki belirsizliğe dikkat çeken ATB Meclis Başkan Yardımcısı Murat Köseoğlu ise, bu yıl ciddi bir nadas beklediklerini kaydetti.
“CİDDİ BİR NADAS BEKLİYORUZ”
Bu yıl sahil kesimlerinde hububat ekiminde azalma olacağına işaret eden ATB Meclis Başkan Yardımcısı Murat Köseoğlu, “Eylül, Ekim aylarında yeterli miktarda yağış görmedik. Susam, buğday, mısır ve pamuk hasatlarının birçoğu tamamlandı. İkinci ürün susam ve mısırlar var şuanda. Ekimler daha netleşmedi. Bunu iklimsel yağışlara bağlıyoruz. Yağışların arkasından belirginlik oluşacaktır ama bölgesel olarak ciddi bir nadas bekliyoruz. Ekimde kaçış var şuanda. Fiyatlarda bir gevşeklik söz konusu. Arz-talep dengesinde talepten ciddi bir kaçış var. Çünkü, herkes bekliyor. Neyi beklediklerini bizde bilmiyoruz. Ciddi bir talep yok” dedi. Yayla kesimlerinde ekimler için yağışların beklendiğini kaydeden ATB Meclis Üyesi Ahmet Yılmaz ise, faizlerin yüksek olmasının ticari anlamda sıkıntı yaşattığının altını çizdi. Arz-talep dengesizliği yaşandığına işaret eden Yılmaz, durgunluğun biran önce düzelmesini beklediklerini bildirdi.
“FİNANSMAN SORUNU NEDENİYLE HERKES İHTİYACI KADAR ALIYOR, KİMSE STOK YAPMIYOR”
Finansman maliyeti ve finansman giderleri nedeniyle beklendiğini belirten ATB Meclis Üyesi Nuri Büyükselçuk ise, “Harman döneminde yeteri kadar arz oldu. Buğday, arpa, mısırda hatta arz fazlası var. İnsanlar fiyatların ileri gitmeyeceğini düşünüyor. Aylık yüzde 5’e yakın finansman gideri olduğu için de kimse stok yapmayıp ihtiyacı olduğunda alıyor. Çünkü, finansmanda hem maliyet hem de finansmana erişim sorunu var. Onun için herkes ihtiyacı kadar alıyor. Kimse stok yapmıyor. Bu da piyasanın hızlı dönmesini engelliyor” şeklinde konuştu.
“ZEYTİNYAĞI FİYATLARI DÜŞMEYECEK”
Zeytin ve zeytinyağı fiyatlarındaki artışa dikkat çeken ATB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Halil Bülbül ise, fiyatların artmasında birçok etkenin olduğunu söyledi. Bülbül, “Türkiye’de zeytinin yok yılı olması, İtalya ve İspanyadaki üretim düşüklüğünün ciddi bir etkisi var. Zeytinyağında fiyatların nereye kadar gideceğini kimse bilmiyor. Geçtiğimiz günlerde dökme ihracat yasağı uzatıldı. Zeytin sektörü daha önce hiç yaşanmamış olayları yaşıyor. Fiyatların düşmesine yönelik hiçbir beklenti yok. Hatta biraz daha yükselebilir öngörüsü var. Bu yıl böyle gidecek. Zeytinyağı altın sıvı olma özelliğini korumaya devam edecek” açıklamasında bulundu.
“SÜTTE KISIR DÖNGÜ DEVAM EDİYOR”
Sütte uzun zamandır beklenen fiyat artışının litrede 1 lira olarak gerçekleştiğine işaret eden ATB Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Simav ise, “Bu yeterli değil. Hâlâ sıkıntı var. Süt 13 lira 50 kuruş ama üreticinin eline geçen 12 lira 50 kuruş olarak gerçekleşiyor. Özellikle örgütsüz olan, sütünü kendi pazarlayan bölgelerdeki küçük işletmelerde 10 liraya kadar düşüyor. Sıkıntı devam ediyor. Sütü 10 liraya giden bölgelerde hayvanların kesime gittiği görülüyor. Bu da şuanda sıkıntısını çekmemize rağmen önümüzdeki günlerde de kasaplık ve damızlık hayvan sıkıntısını yaşanmaya devam edeceğimizi gösteriyor. Eğer sütte, ülke genelinde homojen bir fiyat organize edilemezse bu kısır döngü devam edecek” uyarısında bulundu.
“ULUSAL MARKETLERİN ALDIĞI FİYATA ET ALAMIYORUZ”
Kuzu ve dana etinde uzun zamandır kesim fiyatlarının aynı devam ettiğini belirten ATB Meclis Üyesi Adnan İngeç ise, Et ve Süt Kurumu’nun karkas ithal eti ulusal marketlere 190 liradan tedarik ettiğine dikkat çekti. Aynı fiyata perakende esnafların, kasapların alamadığının altını çizen İngeç, “Kasaplarda 400-450 lira bandında olan kırmızı etin kilosu ulusal marketlerde 300 lira. Biz bununla nasıl mücadele edeceğiz?” diye sordu. Sütteki kısır döngünün ette de söz konusu olduğuna işaret eden İngeç, “Bizim 250 liraya aldığımız karkas eti, ulusal marketler 190 liradan alıyor. Aradaki 50-60 liralık farkla bizim rekabet etmemiz bekleniyor. Nasıl rekabet edeceğiz? Zaten, insanların alım gücünün nereden nereye geldiği herkesin malumu. Biz kiminle mücadele edeceğiz? Kiloda 60 lira fark ne demek?” diye konuştu.
“ÇİÇEKTE SEZON BAŞLADI”
Çiçek sektörünü değerlendiren Selçuk Çelebi ise, “Antalya’da çiçek sezonu başladı. Kasım’ın ikinci haftası gibi hızlanır. Yaylada havalar biraz mevsim normallerinin üzerinde gidiyor. Yayla ile birlikte arz-talep dengesini sağlayabiliyoruz” dedi.
“FİYATLAR DÜŞÜK, ÜRETİCİ MEMNUN DEĞİL”
Tıbbi aromatik bitki sektörünü değerlendiren ATB Meclis Başkan Yardımcısı Abdullah İnan ise, ürünlere talep olmazken arzın yüksek olduğunu bildirdi. Fiyatların düşük, üreticinin memnun olmadığını belirten İnan, “Sektör çok sıkıntılı. İleride düzelmesini bekliyoruz. Şuanda bazı ekim alanları sökülmeye başlandı. Sektörde denge bir türlü bulunamadı. Şimdi ürün bol, ekim alanları sökülüyor ama 2 yıl sonra da ürün bulamayız” ifadelerini kullandı.
“YAŞ MEYVE SEBZEDE NEREDE NE EKİLDİĞİNİN ENVANTERİ ÇIKARILMALI”
Yaş sebze meyve ticaretini değerlendiren ATB Meclis Üyesi Sedat Ekici ise, Üretici Kayıt Defteri uygulamasının ertelendiğini hatırlattı. Uygulamanın uzatılmasıyla sıkıntının şimdilik çözülmüş gibi göründüğünü belirten Ekici, “Olması gereken bunu ihracatçılar için değil, iç piyasada yaygınlaştırmak” dedi. Üretici Kayıt Defteri sorununun ilerleyen zamanda tekrardan önlerine geleceğine dikkat çeken Ekici, nerede ne ekildiğinin envanterinin çıkarılması, arzın ve talebin ne kadar olduğunun belirlenmesi ve kontrollerin daha sıkı yapılması gerektiğinin altını çizdi. Ekici, tarımdaki plansızlığa da dikkat çekti.
“BULGARİSTAN SINIRINDAKİ SORUN ACİLEN ÇÖZÜLMELİ”
Bulgaristan sınır kapısında yaşanan TIR’ların bekleme sorununun da Bakanlıklar arasında çözüme ulaştırılması gerektiğinin altını çizen Ekici, “Şuanda sezon başlamadı ama 15 kilometre kuyruk var. Özellikle yaş sebze meyvede analize alıyorlar ve Sofya’ya gönderiyorlar. Sofya’da sonuçlar en az 24 saatte, belki de 48 saatte geliyor. Bundan dolayı TIR’lar bekliyor. Bunun acilen çözülmesi lazım” diyerek sorunun sezon başladıktan sonra daha da büyüyeceği konusunda uyardı.
“ÜRETİCİ KAYIT DEFTERİ ELEKTRONİK ORTAMDA UYGULANMALI”
Bulgaristan sınırındaki sorunun Bulgaristan hükümetinden kaynaklı olduğunu belirten ATB Yönetim Kurulu Üyesi Cüneyt Doğan ise, “Oradaki laboratuardan dolayı bir sıkıntı var” dedi. Üretici Kayıt Defteri ile Çiftçi Kayıt Sistemi’nin (ÇKS) birleştirilmesi gerektiğini kaydeden Doğan, mülkiyet sorunundan dolayı herkesin ÇKS belgesi alamadığını söyledi. Tapuya göre değil havadan veya başka şekilde bütün üretimin ÇKS’ye alınması gerektiğini ifade eden Doğan, “Bütün üretim yapanlar Üretici Kayıt Defteri’ne giriyor. Mevcutta istenen defter üzerinde manuel olarak işlem yapılması ama raf ömrü az olan ve hızlı bir şekilde ilerlenmesi gereken yaş meyve sebzede bu mümkün değil. Depolanma şansı çok az. Üretici Kayıt Defteri uygulaması 1 yıl ertelendi ama bu süreçte elektronik ortamda yapılması gerekiyor. Seneye yine karşımıza gelecek” diye açıklamada bulundu. HABER: YUSUF KATRAĞ
- Erbaş, Hacı Bayram Veli Camii’nde teravih namazı kıldırdı
- Otomobilin yan yattığı kaza anı kameraya yansıdı
- Samsun'da trafik kazası: 3 yaralı
- ABD'de düzenlenen yarışmada dünya 2.'si oldu
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- Serik’te sağanak etkili oldu, yollar göle döndü, iş yerlerini su bastı
- CarrefourSA Bayilik Buluşmaları Antalya ile devam ediyor
- Aşırı yağış sebebiyle kopan kaya parçası evin kapısına çarptı
- Akdeniz Üniversitesi dünyadaki üniversiteler arasında 169’uncu sırada
- Alanya Üniversitesi’nden başkan Özçelik’e destek plaketi
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim