“Barınma hakkımız engellenemez”

Kiracılar Dayanışması Platformu ile Kızılarık Mahallesi Barınma Platformu üyeleri, Attalos Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. “Barınmak Anayasal haktır hakkımız elimizden alınamaz” ve “İşgalci değil hak sahibiyiz” yazılı pankartların açıldığı açıklamada, “Ev sahipleri ile kiracılar karşı karşıya getirilmesin, Maaşlarımızın tamamını ev kiralarına vermeye hayır, Kira sorunu şiddete dönüyor, Tahliye taahhütnamesi kaldırılsın, Kızılarık bizim şahsi meselemizdir, Kızılarık bizimdir bizim kalacak, Kızılarık kırmızı çizgimizdir, Mal sahibi mülk sahibi işte burada hak sahibi, 4706 sayılı yasa işletilsin, Halkın barınma hakkı var” yazılı dövizler dikkat çekti. Her iki platformun üyeleri, “Barınma hakkımız engellenemez, Kızılarık bizimdir bizim kalacak, İşgalci değil hak sahibiyiz” şeklinde slogan attı.

“GELECEĞİMİZ İÇİN ENDİŞE DUYAR OLDUK”

Ekonomik sıkıntıya dikkat çekerek birçok vatandaşın kirasını ödemekte zorluk yaşadığına işaret eden Kiracılar Dayanışması Platformu kurucularından Cengiz Kul, “Emekli, engelli, asgari ücretli ve memurların aldığı maaşlar  kiralara yetmediği gibi bir de ek iş arar olduk.  Geleceğimiz için endişe duyar olduk. Yürüyüş yaptık görmediniz, basın açıklamaları yaptık duymadınız, TBMM’ye 36 maddelik çözüm ile geldik umursamadınız ve biz yine meydanlardayız. Hakkımız olan barınma hakkını alana kadar da meydanlarda olmaya devam edeceğiz” dedi.

“MADEM GÜCÜNÜZ VAR BU ZAMANA KADAR NEDEN YAPMADINIZ?”

31 Mart seçimlerinin yaklaştığının altını çizen Kul, adayların vaatlerine dikkat çekerek, “Madem gücünüz var  bu zamana kadar neden yapmadınız?” diye sordu. Hem iktidar hem de muhalefet partilerinin adayları tarafından büyük bütçelerde seçim reklamları yapıldığına işaret eden Kul, “Seçimde bir o kadar da gereksiz olan afişler, pankartlar ve araçlar için harcanan bütçenizi dar gelirli vatandaşların ihtiyaçları için kullansaydınız daha iyi reklam yapmış olurdunuz” ifadelerini kullandı.

“ZAMLARA YETİŞEMİYORUZ”

Toplumun kanayan yarası olan barınma sorununun gün geçtikçe daha da arttığını belirten Kul, “Herkesin evlerinde gergin bekleyişler devam ediyor. Halk çıkmaz içinde bir taraftan rantçılar diğer taraftan aç gözlü ve fırsatçılar psikolojik baskı uyguluyor. Ev sahibi ve kiracılar olarak karşı karşıya gelmek istemiyoruz, lakin sizler karşı karşıya gelinmesi için topyekün umursamaz halleriniz ile bizleri canımızdan bezdirmiş durumdasınız. Beslenme, sağlık, eğitim, market, pazar, petrol derken zamlara hiçbir şekilde  yetişemiyoruz. Bırakın pazarı, marketin yolunu unutmuş durumdayız. Sağlıkta, eğitimde aldığı maaşı yetiremeyen memur, emekli amcam-teyzem boynu bükük bir çare çıkar yol ararken kaderine terk edilmiş durumda.  Asgari ücretli gece gündüz çalışıyor. Ömründen ömür canından can gidiyor ki evlatları için ama yinede yetiremiyor.”

“SİZ BU HALKA NE YAPTINIZ?”

Aynı zamanda bağımsız Antalya Büyükşehir Belediye başkan adayı olan platform kurucularından Seda Kul ise, alınan maaşların ev kiralarına zor yettiğini belirtti. Şuanda yerel seçimlerden dolayı her adayın şirin görünme çabasında olduğunu söyleyen Kul, “Bir süredir sahada bilmediğimiz ne gibi sorunlar var diye araştırmadayım. Görüyoruz ki insanların yaralarına değindiğimizde ‘Partiliysen uzak dur. Sadece seçimden seçime geliyor partililer’ deniliyor. Siz bu halka ne yaptınız? Siz bu halkı ne hale getirdiniz de bu halk partilerden, siyasetten soğudu?” diye sordu.

“BİZLER İŞGALCİ DEĞİL HAK SAHİBİYİZ”

Üyeleri adına konuşan Kızılarık Mahallesi Barınma Platformu Sözcüsü avukat Engin Akbaba ise, yaşadıkları sıkıntıya dikkat çekerek, “Bizler kiracı veya işgalci değil, hak sahibiyiz” dedi. “150 yıldır, atadan, dededen bizim olan araziler 1947 yılında başlayıp 60 yıl sürdükten sonra 2007 yılında biten, davalarla elimizden alındı” diyen Akbaba, davalar sonucunda söz konusu arazilerin tapuda bir Vakfa tescil edildiğini kaydetti. Akbaba, “2009 yılından beri kendi arazilerimize ecri-i misil adı altında kira ödüyoruz.  Kendi toprağımızda el durumuna, yabancı durumuna düşürülmeye çalışılıyoruz. Bize, toprağın gerçek sahiplerine, hak sahiplerine işgalci ya da kiracı gibi sıfatlar yapıştırmaya, yakıştırmaya çalışıyorlar. Bunu asla kabul etmiyoruz. Bizler işgalci değil hak sahibiyiz. 70-80 yıllık evlerimiz, bahçelerimizde bulunan 100-150 yıllık meyve ağaçları ile durum sabittir” ifadelerini kullandı.

“TALEBİMİZ ATA TOPRAKLARIMIZIN BİZE BEDELİ KARŞILIĞINDA SATILMASI”

4706 sayılı yasaya dayanılarak Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile Emlak Bölge Müdürlüğü arasında yapılan takas yöntemiyle Antalya’nın bazı mahallerinde vakıf arazilerinin hak sahiplerine satıldığına dikkat çeken Akbaba, “150 yıllık Kızılarık’ta, toprağın gerçek sahipleri evlerinden, yuvalarından çıkarılmak, köksüz, kültürsüz, evsiz bırakılmak isteniyor” dedi. “Bizim talebimiz bedava arazi sahip olmak değil” diyen Akbaba, “Amacımız kadimden beri bizim olan ata toprağımızın bize bedeli karşılığında satılmasını sağlamak, ranta peşkeş çekilmesini engellemektir.  Zira Kızılarık,  Antalya’nın kent içindeki son yeşil alanlarından birisidir” ifadelerini kullandı. HABER: YUSUF KATRAĞ